13 Ocak 2018 12:04
'Yeme-İçme Sektöründeki Mimarinin Önemi'
Yeme-İçme sektöründeki mimariyi diğer ticari mekanlardaki mimariden ayıran en büyük özellik; tüketici ile aktif olarak buluşmasıdır. Tüketiciye ilk temas mekanın mimarisiyle gerçekleşir. Mekanın ruhu, rengi, estetiği gibi olgulardır yeme-içme mekanlarındaki tüketiciyle ilk temas. Bu yüzden mekanın başarısı mimarisiyle başlar.
Bir mekanın kimliği mimarisidir. Markalara özel konseptlerin oluşturulmasının sebebide bu yüzdendir. Önemli olan tüketiciye doğru mesajı iletebilmektir. Hedef tüketici profili konseptlerde etkin rol oynamaktadır. Tüketicinin zihninde kalan en önemli imaj, mekanın algısıdır.
Ticari gayesini de akılda tutmak zorunda olduğumuz bu mekanlarda tasarımı etkileyen bir çok unsur mevcuttur. Bu mekanlar hedef kitlesine göre;
Şık ve kalitesi yüksek
Hitabeti yüksek
Fonksiyonel (Operasyonel olarak kusursuz.)
Dayanıklı
Hijyenik ve
Yenilenebilir olmak zorundadırlar.
Yeme-İçme sunumlarının dahi önemli olduğu günümüzde bunun mimariyle olan bağlantısı yadsınamaz. Her şey kompozisyon - denge üzerine kurgulanır. Ve bu kurguda her iki unsurda birbiriyle paralel hassasiyetle gittiğinde her yönüyle başarılı bir ticari mekan ortaya çıkar.
Gördüğümüz, dokunduğumuz her şey önce göze hitap edip, ilgiyi o yöne çeker. Dolayısıyla böyle bir olguda mekanlar önce kullanıcıyı etkileme ve birçok alternatif arasından dikkat çekme hedefli tasarlanmalıdır. Özgün olmak, yaratıcı olmak, başkalarının düşünemediği, markayla özdeşleşen tasarımsal kararlar almak önemlidir. Yeme-İçme ve Mimari takım oyunu bilincinde gittiğinde müşteri ve işletme memnuniyetli, her türlü soruya cevap veren mekanlar ortaya çıkar.
Yemek-İçme mekanlarındaki mimarinin en büyük handikapları, mekanın zamana yenik düşmesi ve sürdürebilirliğinin sağlanamayıp tüketici gözünde çabuk eskimesidir. Çünkü aynı tüketici bu mekana bir çok kez gelecektir ve biz tüketicilere her geldiğinde aynı duyguyu, rahatlığı ve algıyı sağlamalıyız. Bu yapılmazsa o mekan hafızalardan silinmeye ve eskimeye mahkum olabilir.
Osman Gökce TOSUN
Mimar